Warning: Declaration of relish_Walker_Nav_Menu::walk($items, $depth) should be compatible with Walker::walk($elements, $max_depth, ...$args) in /home/fizyomed/public_html/wp-content/themes/relish/functions.php on line 4313
Terleme Botoksu – Fizyomed

Terleme Botoksu

Terleme Botoksu Uygulaması

Terleme Botoksu

Terleme Botoksu Nedir?

  Botoks tedavisinin kullanımının diğer bir alanı da literatürde hiperhidrosis olarak geçen aşırı terlemelerdir. En sıklıkla el içi ve koltuk altı terleyen bölgelerdir. Hem kadın hem de erkeklerde sosyal yaşamı etkileyebilecek ölçüde rahatsızlık oluşturabilir.

Botoks, terleme probleminde mükemmel bir tedavi yaklaşımıdır.

  Sıcak veya soğuk havalarda vücut sıcaklığını ayarlamakla görevli fizyolojik bir mekanizma olan terleme, özellikle sıcak yaz günlerinde bazı insanların kabusu olabiliyor. Daha çok el, ayak, yüz ve koltuk altlarında meydana gelen aşırı terleme kişilerin özel ve sosyal yaşamını olumsuz etkileyerek, psikolojik sorunlara ve özgüven eksikliğine neden olabiliyor.

Kişiyi olduğu kadar çevresindekileri da rahatsız eden aşırı terleme, sıcak yaz günlerinin en sık karşılaşılan sorunlarından biri. Kişisel bakım ve hijyenik önlemlerle azaltılabilse de tamamen düzelmeyen aşırı terleme, özgüven eksikliğine ve sosyal çekingenliğe neden olabiliyor. Normalde vücut metrekaresi başına dakikada 1 mililitre ter salgılanırken bazı kişilerde bu miktar 40 katına kadar çıkabiliyor. İşte bu durum hiperhidroz yani aşırı terleme olarak nitelendiriliyor. En fazla koltuk altı, el, ayak ve yüz bölgelerinde görülen aşırı terleme sorunu olan kişilerin çoğu bunun tıbbi bir durum olduğundan habersizken önemli bir kesimi de utandığı için hekime başvurmuyor.

Vücudumuzda ekrin ve apokrin olmak üzere iki çeşit ter bezi bulunuyor. Ekrin tipteki ter bezleri vücutta yaygın şekilde bulunurken apoekrin ter bezleri daha çok koltuk altı, ense, göğüs ve pubis gölgesinde yer almaktadır. Vücudumuzda yaklaşık 3 milyon ekrin tipte ter bezi vardır. Ter salgısı, otonom (istem dışı) çalışan sinir sisteminin kontrolündedir ve hiperhidrozda sempatik sinir sisteminin erken ve fazla uyarılmasının rolü olduğu genellikle benimsenmektedir. Bu bölgedeki bezler daha çok seksüel uyarımla salgılanırlar. Temel fonksiyonu ısı düzenlemesi olan bu bezlerle, bazı toksik maddeler ve tuz da atılır.

Amerika Birleşik Devletleri’nde yapılan bir araştırmada hiperhidrozlu kişilerin yüzde 40’ı bu durumun iş yaşamlarını, diğer insanlarla tanışmalarını ve duygusal ilişkilerini olumsuz etkilediğini bildirmiş. Yine bu çalışmada iş-dışı yaşamda kısıtlanma hissi yüzde 35, özgüven eksikliği yüzde 50, mutsuzluk hissi yüzde 34 ve günlük aktivitelerde kısıtlanma hissi ise yüzde 38 olarak saptanmış.

Gebelik, menopoz alkol kullanımı gibi durumlarda terlemenin arttığı bilinir. Bunun dışında Parkinson hastalığı, şeker hastalığı, hipertiroidi, kalp krizi, bazı kanser türleri, bazı içsalgı bezi hastalıkları ve koma gibi durumlarda da terleme artar. Bahsedilen hastalıklarda görülen hiperhidroz, esas hastalığın eşlikçisi, sonucu veya belirtisi olabilir. Bu yüzden hiperhidroz tedavisine başlamadan önce terlemenin bir hastalık nedeniyle olmadığının ortaya konması gerekir. Vücudun her iki tarafında, günlük aktiviteleri etkileyen, en az haftada bir kez olan, 25 yaşından önce başlayan, uyku ile geçen ve bazı olgularda ailesinde benzer yakınmaya sahip bireyler olan hiperhidroz olguları primer yani nedeni bilinmeyen olarak kabul edilir. Ancak toplum yaşamında kişilere sorun oluşturan hiperhidroz olgularının hemen hemen tümü nedeni belli olmayan yani idiopatik primer hiperhidroz olgularıdır.

Hiperhidroz tedavisi haricen kullanılan ilaçlar, sistemik ilaçlar, cerrahi tedavi ve botoks enjeksiyonu olarak sınıflandırılıyor. hafif hiperhidrozlarda aluminyum kloridli solüsyonlarla ter bezlerinin tıkanmasının yeterli olabiliyor. Sistemik tedavide kullanılan antikolinerjik ilaçların ise terlemeyi azaltıcı etkilerinin yanında ağız kuruluğu, görme bozukluğu, kabızlık, kalp çarpıntısı gibi önemli yan etkileri nedeniyle bu grup ilaçların, hiperhidroz tedavisinde genellikle kullanılmıyor. Aşırı terleme tedavisinde kullanılan diğer seçenekler ise İyontoforez, cerrahi müdahale ve botoks enjeksiyonu.

Ter bezlerinin yoğun olduğu koltukaltı derisinin cerrahi olarak çıkarılması ve etkisi sınırlı olsa da yüzeysel liposuction uygulamaları da aşırı terleme tedavisinde kullanılan yöntemlerdir. Ancak cerrahi tedavide önkoşulumuz, tedavi yapılacak kişinin çok iyi seçilmesi ve diğer tedavi seçeneklerinin denenmiş ve cevap alınamamış olmasıdır. Biraz geçici bir yöntem olan botoks ise aşırı terlemede en çok kullanılan yöntemdir. Botoksla sinir hücrelerini bloke ettiğimizde ter bezleri fonksiyon göremeyeceklerdir. Botoksun etkisi bilindiği gibi geçicidir, dört ile altı ay kadar sürer ama bu periyot da yaz aylarını geçirmeye yetecek bir süredir.

Hiperhidroz için yapılacak botoksun deri içine uygulanması gerekir. Botoks yapılmadan önce ter bezlerinin nerelerde yoğun olarak bulunduğunu anlamak için basit bir test yapılır. Fazla terlediği ifade edilen bölgeye iyot solüsyonu sürülür, biraz kuruduktan sonra üzerine nişasta eklenir ve terle beraber nişasta mor bir renk alır. Mor rengin yoğun olduğu bölgelere daha yoğun botoks, mor rengin az olduğu yerlere ise daha az botoks yapılır. Ancak total verilecek ilaç miktarından azaltma yapılmaz.

Botoks’un etkisi injeksiyonu takiben ilk hafta içinde ortaya çıkar ve etki süresi 3-9 ay olmakla beraber ortalama 6 aydır.

Botoks’un gebelik ve emzirme döneminde zararlı bir etkisinin olup olmadığı henüz tam olarak bilinmemektedir. Bu nedenle gebelik ve emzirme döneminde botox uygulamalarının yapılmaması önerilir. Sinir-kas sistemine ait hastalığı olan kişilerde (Eaton-Lambert sendromu, myastenia gravis gibi) uygulanmamalıdır.

Copyright © 2018 Fizyomed. Tüm Hakları Saklıdır. | Tanır Medya
Top

Merhaba! Aşağıdaki temsilcilerimizden birini tıkladığınızda, mümkün olan en kısa sürede sizinle iletişime geçilecektir.

WhatsApp'la bizimle iletişime geçin